ekşi sözlük'te yazmanın zorlaştığı bir dönemde keşfetmem ilaç gibi geldi. çaylakların çaylaklıklarını atacağı yeni bir sözlük sanırım. acil ihtiyaç olan sözlüktür.*
-
çaylaklar sözlük
-
imamoğlu vs kurum
murat kurum bir şekilde kazanacaktır diye düşünüyorum. çünkü tüm iletişimleri istanbul üzerine.
-
pazartesi sendromu
baba parası yemeyen tayfanın uydurduğu mesnetsiz sendromdur.
-
pegasus'un kabin bagaj hakkını kaldırması
ekonomi sınıfı için kabin bagaj hakkını kaldırmış. bu kadar pahalı bilet fiyatlarının üstüne birde bunu eklemek milleti dolandırmaktır.
haber -
eğitim-öğretimin 200 iş güne çıkarılması
yıllardır 180 iş günü olarak uygulanan sistemin değiştirilerek 200 iş gününe çıkarılacağı iddiasıdır.
haber kaynağı -
kanal istanbul
akp yönetiminin istanbul büyükşehir belediye başkanlığını kazandığı saniye ilerleteceği ilk projedir.
rant uğruna tüm istanbul'u parsel parsel satacaklar. -
autocad
türkiye'de bir alternatifi olmayan, teknik çizimin demir başı program. ayrıca korsan kullanması son yıllarda zorlaştırılmıştır.
yeni moda ai ile lisp yazdırmaktır. -
sarıyer'de görülen iki metrelik tırtılımsı
korkunç görünüşlü varlıktır.
video -
19 mart 2024 trabzonspor paylaşımı
maçın son dakikalarındaki savaşın sebeplerinden biridir.
link -
elma
dünyanın en güzel meyvesi. mevsiminde her gün yenen bir elma hem sindirimi düzenler hem cildi güzelleştirir.
lezzeti de cabası. -
çay
bir kahvaltının olmazsa olmazıdır. zengin köy ürünlerinden müteşekkil bir kahvaltıda iyi demlenmiş bir çay çöldeki bir vaha gibidir. kahvaltı sonrası keyif çayı içeceklerin en güzelidir.
-
kahve
3. nesli ile hayatımızda yer edinmiş meyve çekirdeği. babadan oğula nesil bunlar herhalde. ilk ikisini bilmiyoruz. aslında çok iyi biliyoruz da bilmezden geliyoruz.
bilmek ya da bilmemek işte tüm mesele bu. hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? bizim buralarda ** olur. bilmeyenler bilenlerin üstünden atla geçer, yetmez kılıçtan da geçirir, kahvenin tarihini değiştirir yerli ve milli içecek yapar şaşar kalırsınız. öyle de ne menem bir şeydir kahve.
yeri gelmişken *ekleyeyim, 1. nesil resmen kıraathane kültüründen oluşuyor. gidiyorsun türk kahvesi formunda kahveni alıyorsun, bu birinci nesil oluyor. sonra işte granül kahve çıkıyor, o da ikinci nesil oluyor. en sonunda da espresso bazlı kahveler ortaya çıkıyor ki bu kahve türünü satan yerlere de 3. nesil kahveci deyiveriyoruz. bambaşka başlıkların konusunu sırf gıcıklığına burada vermiş oldum. çünkü neden olmasın? -
hermionegranger
sözlüğe hoş geldin diyip kaçmış kıymetli yazar. isteriz ki buraları daha çok ziyaret etsin, yazsın, ufkumuzu genişletsin.
kendisinden öğreneceğimiz çok şey var. -
hatay
plakası 31 olan il.
31inci entry'm olmayı hak ediyordu ve oldu. -
6 şubat 2023 kahramanmaraş depremleri
kahramanmaraş merkezi, saat 4'te ilki, sabah 13'te ikincisi olan 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki deprem olup, 53 bin 537 kişi öldü, 107 bin 213 kişi yaralandı.
depremden 13.5 milyon insan etkilendi.
6 şubat sabahı annem sabah beni "maraş'ta deprem olmuş, herkes ölmüş" diyerek uyandırdı. ki ben belki bu ülkede bu depremden en az etkilenen kesimde olmama rağmen, o günden sonraki 1 ayımız kah katarsis yaşayarak, kah battaniye/çay paketleyerek, kah twitterda yardım mesajlarını ileterek geçti. hepimiz istanbul'da büyük bir kırılma beklerken yine göz ardı edilen güneydoğu bölgesinde kırılma yaşandı.
en son bu büyüklüklerde depremler bölgede 1822 ve 1872 yıllarında olmuş. 7.4 ve 7.2'lık depremler ve bu deprem de göstermiştir ki, bölgedeki ovalar yapılaşmaya uygun değildir. son bir yılda bölgede kahramanmaraş, hatay, malatya, adıyaman, şanlıurfa, adana ve tüm civar illerine gidenler depremin tüm binalarda bıraktığı net hasarı görmüştür. hala daha depremden önce haritada işaretlenmiş binaların izi bile kalmayacak şekilde yok olduğunu gördük.
ve bu deprem tabi ders alınmayacak ama tarihe de geçecek bir şeyi tekrar ispatladı: türk devleti ne 1999 depreminden beri toplanan vergilerle, ne herhangi bir organizasyon planıyla hiçbir afete hazırlıklı değildir. aşağıdaki haritaya iyi bakın ve iş/hayat/herhangi bir sebeple taşınmanız gerektiğinde bu kırmızı hatlara yerleşmemeye çalışın. ev alırken, nehir yataklarından, ovalardan almamaya çalışın. ve bu alanda olmasa bile aldığınız binanın mümkünse 2002 yılından sonra yapılmış olmasına dikkat edin. betonun da bir ömrü vardır, paranız yettiğince yeni binalara bakın.
bir de, türk milleti zekidir. apartmanınızın enine boyuna orantısız boyutlarda olmamasına, etrafındaki evlerden bina yüksekliği olarak orantısız yüksek olmamasına bir dikkat edin. artık bu zamana kadar olan oldu. istanbul için, izmir için, düzce, erzincan için mümkün olduğunca herkes kendi önlemini alsın. felaket senaryoları, ezbere "ülke elden gider" lafları etmiyorum. ama bir kez daha acun'un patronların götünü ülke kasası için yaladığını izlemek istemiyorum.
image