kazıkçı kahraman ünvanını sonuna kadar hak ediyor. görsel aşağıda.
image
-
balıkçı kahraman adisyonu
-
15 şubat 2024 galatasaray sparta prag maçı
galatasaray'ın kazanması gereken önemli maçlardan birisidir. avrupa hikayesinin devam etmesi için bu maç kritik.
-
evlilik yaşı 15'e indirilsin
o.ç pedofili beyanı.
-
emekli promosyonu
yaşlı başlı insanları banka kapılarında koşturan kampanyadır.
yine bankalar tutarları arttırdıkları için her banka şubesi ve çağrı merkezi ana baba günü. -
2024 yerel seçimleri
dün akşam neler oldu öyle ya?
ben şahsen o "chp'ye küskün seçmen"lerdendim. hem genel seçim rezaletinden hem de chp yeni yapılanmalarının denyoluklarından baymış ve katiyen oy vermemeyi kafaya koymuştum. sadece büyükşehir listesinde mansur yavaş'ın ay gibi parlamasına karşı koyamayıp, lokalde rastgele oy kullandım. genel olarak da önceki yerel seçimden bir gram değişik bir sonuç beklemiyordum.
fakat biz dün bir gecede beş yıl kadar ileri gittik.
birçok il akp yönetiminden çıkmakla kalmadı, birçok il ve ilçede de kadın yöneticiler önceki yıla oranla çok daha fazla yönetimde yer aldı.
hatta akşam %40'ın üzerinde sandık açılmışken sevinen arkadaşlarıma "durun hele yaw belli olmaz" minvalinde konuşmalar yaptım. o kadar seçimin ihtimallere açık olduğu bilgisi silinmiş kafamdan.
şimdi gelelim siyasi çıkarımlara;
1. bence en önemlisi: halk israile yapılan ithalatı ve ikiyüzlü politikayı sevmedi.
2. emekli maaşları hakikaten sarstı, bizim yaşlı nüfus hala seçimi domine ediyormuş.
3. chpliler küsünce akpli demokrasi düşmanı dayı oy verme luzümü görmedi. gazla çalışıyorlarmış.
4. kk'ya gıcık olan kitle azımsanmayacak boyuttaymış.
5. hiçbir koalisyona gerek yokmuş, demokrasi şenliği çok net böyle olurmuş.
6. boğazların jeopolitik konumu.
hepimiz dersimizi alıp evimize döndük. ben yine de artık chp=akp değil gibi düşünmemeyi öğreneceğim. etimesgut'ta erdal beşikçioğlu'ndan, çankaya'da yeni yetme eleman'dan memnun değilim. çankaya'nın "şapkamızı koysak alırız" tavrından dolayı potansiyelinin erimeye başladığını hissediyorum. antalya'da muhittin böcek'in rezil birisi olduğunu düşünüyorum.
bir de samsun??? gerçekten mi birader??? -
ev hanımı
ev sınırları dahilinde bulunan hanımlara verilen ad. hanım, ev dışında da bulunan bir insan türüdür ve ev hanımı kavramı meşgalesi ev işleri olan hanım için özelleşmiş bir kavramdır.
ev hanımı olmayan kadınlar genelde başka bir işle meşguldür ve bu kadınlar iş kadını ünvanına sahip olabiliyor. iş kadını, yani iş yapan kadın.
o halde ev hanımı ev işleri yaptığı halde işsiz hanımmış gibi bir anlam çıkıyor. oysaki olması gereken ev hanımı terimi evde ikamet eden, herhangi bir mesleğe tabi olmayan, ev işleri yapmayan hanımlar olmalıdır.
bihter ziyagil gibi yani. -
bezelye
mevsimi gelmiş.
bu küçük taneli şeyin kabuklarını soyup soyup yemek olağanüstü bir şey. çekirdek çitlemekten daha zevkli. -
fenerbahçe'nin ligden çekilmesi
algıcıların ellerinde patlayacak olan oyunlarından biridir. arada 2 puan fark var neyi ligden çekiliyor? niye çekiliyor?
hadi gidin ötede oynayın. -
ya ben lan neyse bir şey demiyorum
sözün bittiği yeri işaret eden isyankar söylem.
bir el hayret bir şey dercesine havaya kaldırılır, göz devrilir kafa sağdan sola/soldan sağa salınır, ağız kemçük hale gelir. böyle yapıldığında daha da etkili olur. -
dünya'nın en büyük sorunu
doymak bilmeyen zenginler ve küresel güçleri.
-
murat kurum'un ocağı açmadan menemen yapması
aaa ne güzel menemen yapıyor diye oy verecek olanlara yapılan showdur.
link -
otuz beş yaş şiiri
sözlük kullanıcılarının tamamı yaşlanmış, çoluk çocuğa karışmış, saçlara aklar düşmüş, böyle şeyler bünyeyi üzüyor. yolun yarısına kalmış 3 yıl.
biz yaşlandık be oğlum. biz yaşlanırken de her şey kötüye gitti. onlarca kaybedilmiş seçim, yüzlerce terör saldırısı, bir darbe girişimi, birkaç deprem ve çokça acı gördük. nasıl eskisi gibi olalım he? yolun yarısına kalmışken 3 yıl, biz çok yaşlandık. üzdüler, hırpaladılar, hoyrat kullandılar bizi. -
otuz beş yaş şiiri
yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
dante gibi ortasındayız ömrün.
delikanlı çağımızdaki cevher,
yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
gözünün yaşına bakmadan gider.
şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
benim mi allahım bu çizgili yüz?
ya gözler altındaki mor halkalar?
neden böyle düşman görünürsünüz;
yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
zamanla nasıl değişiyor insan!
hangi resmime baksam ben değilim:
nerde o günler, o şevk, o heyecan?
bu güler yüzlü adam ben değilim
yalandır kaygısız olduğum yalan.
hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
hatırası bile yabancı gelir.
hayata beraber başladığımız
dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
gittikçe artıyor yalnızlığımız.
gökyüzünün başka rengi de varmış!
geç farkettim taşın sert olduğunu.
su insanı boğar, ateş yakarmış!
her doğan günün bir dert olduğunu,
insan bu yaşa gelince anlarmış.
ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
her yıl biraz daha benimsediğim.
ne dönüp duruyor havada kuşlar?
nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
n'eylersin ölüm herkesin başında.
uyudun uyanamadın olacak
kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
bir namazlık saltanatın olacak.
taht misali o musalla taşında.
(see: cahit sıtkı tarancı) -
güneş
annesiyle aynı isimli can bonomo şarkısıdır.
-
bahçeli'nin rte'ye bırakmazsın diye bağırması
insana nereden nereye dedirtir.
bu durum asla "insan fikirleri zamanla değişebilir"le açıklanamaz. zamanında düşmanına bile söylenmeyecek sözler söylediğin kişiye bugün aşkla "hayır bırakamazsın, bırakırsan mahvoluruz ülke batar" gibi şeyler söylersen biz de ne oluyor lan deriz.
(see: tekeden süt sağılmaz)
(see: recep tayyip erdoğan'dan cumhurbaşkanı olmaz)